Diyabet
(şeker hastalığı), pankreas adı verilen organ içinde, insülin
salgılayan beta hücrelerinin herhangi bir nedenle sayısında ya da
işlevlerinde (fonksiyonlarında) azalma sonucu gelişen kan şekeri
yüksekliğinin söz konusu olduğu bir hastalıktır. Bölgelere göre
değişmekle birlikte ülkemizde ortalama %7 oranında diyabetli
bulunmaktadır. Diyabetin sınıflaması en son kabul edilen şekle göre;
- Tip 1 diyabet,
- Tip 2 diyabet,
- Gebelik (Gestasyonel) diyabeti,
- Diğer sebeplere bağlı (ilaç kullanımına, hormonal bozukluklara, v.b) olarak belirlenmiştir.
Tip 1 Diyabet: Vücudumuzun
enerji ihtiyacı yiyeceklerimizdeki temel besin öğeleri karbonhidrat,
protein ve yağlardan sağlanır. Emilebilmek için en küçük besin öğelerine
ayrılan bu besin öğelerinin en önemlisi ‘glikoz’ adı verilen basit
şekerdir. Glikoz, başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının
önemli enerji kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glikozu pankreastan
salgılanan insülin hormonu yardımıyla kullanır, glikoz hücrelere enerji
vermek amacıyla insülin sayesinde giriş yapabilirler. İnsülin olarak
bilinen bu hormon vücutta yapılamaz ise glikoz enerji olarak
kullanılamayacaktır. İnsülin hormonunun mutlak eksikliğine bağlı olarak
meydana gelen klinik tabloya Tip 1diyabet denir. Her yaşta görülebildiği
gibi, sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında başlar. ülkemizde
diyabetli hastaların %10’u bu tip şeker hastasıdır. Tip 1 diyabet,
bağışık sisteminin herhangi bir nedenle (virüs, ilaç, aşılanma, fizik
veya psişik stres v.b) normalden sapması sonucu insülin yapımını
üstlenen pankreas beta hücrelerinin tahribi sonucu gelişir. Bu tahribat
%80’in üzerine ulaştığında hastalık belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Tip 1 diyabetin belirtileri; bulantı,
kusma, yorgunluk,karın ağrısı, derin solunum, nefesinde aseton kokusu,
dalgınlık, kilo kaybı, sık idrara gitme (özellikle geceleri), ağız
kuruluğu, çok su içme, ciltte kuruluktur. Tip 1 diyabetin tedavisinde değişmez
kurallar eğitim, dengeli beslenme düzeni, egzersiz ve insülin
tedavisidir. Bu tip şeker hastalığında insülin kullanmak bir
zorunluluktur. Tip 2 Diyabet: Genellikle
40 yaşın üzerindeki kişilerde görülen diyabet tipi olup başlangıç
döneminde pankreas yeterli miktarda insülin salgıladığı halde salgılanan
insülinin hücreler tarafından kullanılamaması söz konusudur. Hastalığın
ilerleyen dönemlerinde pankreastan insülin salgılanması yetersiz hale
gelir. Bu tip diyabette uzun yıllar klinik olarak bir belirti
görülmeyebilir. Araya giren bir enfeksiyon, stres, ameliyat, gebelik
veya fazla kilo alınması diyabeti klinik olarak ortaya çıkarabilir.
Ailesinde diyabetli olanlar, şişman kişiler, 4 kg’dan daha ağır bebek
doğuran kadınlarda Tip 2 diyabet görülme riski daha fazladır. Tip 2 diyabetin belirtilerinin başında
aşırı idrara çıkma ve çok su içme gelir. Bu gruptaki diyabetliler
iştahlarının iyi olmasına rağmen kilo kaybından, halsizlikten
yakınabilirler.Kimi durumlarda görme bozuklukları, cilt yaralarının geç
iyileşmesi, ciltte kuruluk, kaşıntı, sık sık enfeksiyon gelişmesi
(özellikle idrar yolu enfeksiyonu) ellerde ve ayaklarda uyuşma,
karıncalanma, kadınlarda vajinal akıntı, kaşıntı yakınmaları
gelişebilir. Derin solunum, soluğun aseton kokması, dilde kuruluk, uyku
hali bu tip diyabette de (Tip 2 diyabette de) komanın belirtileri olup
hemen hastaneye başvurmayı gerektirir. Tip 2 diyabet tedavisininesasları
ise yine beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, egzersiz ve diyabet
eğitiminden oluşur. Eğer bu tedavi planı ile kan şekeri düzeyleri normal
sınırlar içinde tutulamazsa ağızdan hap olarak alınan ilaçlar tedaviye
eklenir. Ancak bazı hastalarda kan şekeri düzeyini normal sınırlar
içinde tutabilmek için geçici veya kalıcı süreyle insülin tedavisine
ihtiyaç duyulabilir. İnsülin tedavisinin kalıcı süre ile uygulanması
zorunluluğu hastanın pankreasındaki hücrelerin yeterli miktarda insülin
üretememesine bağlıdır. Diyabet eğitimi, diyabetlinin ve yakınlarının
diyabete, bulgularına beslenme, egzersiz, ilaç ve/veya insülin
tedavisine, kısa dönemde ve uzun dönemde diyabete bağlı gelişen
komplikasyonlara, kendi kendini takip ve kan şekerini ölçmeye ait
bilgileri öğrenmesini ve günlük yaşamda uygulamasını içermektedir.
Kısacası, diyabet eğitimi diyabet tedavisinin olmazsa olmazıdır.
Diyabette beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesinin amacı diyabetli
bireyin hayatı boyunca uyum gösterebileceği en ideal beslenme programını
oluşturarak kan şekeri düzeylerinin normal sınırlar içinde tutmak,
ideal vücut ağırlığını sağlamak ve korumaktır. Egzersizde dikkat
edilecek en önemli husus ise kişiye uygun aktivite tipi programının
diyabetlinin hekimi ile birlikte komplikasyonları da göz önünde
bulundurularak oluşturulmasıdır.
DİYABET SLAYT 2019.ppt