Dünya Diyabet Günü
29 Kasım 2019

Diyabet (şeker hastalığı), pankreas adı verilen organ içinde, insülin salgılayan beta hücrelerinin herhangi bir nedenle sayısında ya da işlevlerinde (fonksiyonlarında) azalma sonucu gelişen kan şekeri yüksekliğinin söz konusu olduğu bir hastalıktır. Bölgelere göre değişmekle birlikte ülkemizde ortalama %7 oranında diyabetli bulunmaktadır. Diyabetin sınıflaması en son kabul edilen şekle göre;

  • Tip 1 diyabet,
  • Tip 2 diyabet,
  • Gebelik (Gestasyonel) diyabeti,
  • Diğer sebeplere bağlı (ilaç kullanımına, hormonal bozukluklara, v.b) olarak belirlenmiştir.

Tip 1 Diyabet: Vücudumuzun enerji ihtiyacı yiyeceklerimizdeki temel besin öğeleri karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Emilebilmek için en küçük besin öğelerine ayrılan bu besin öğelerinin en önemlisi ‘glikoz’ adı verilen basit şekerdir. Glikoz, başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli enerji kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glikozu pankreastan salgılanan insülin hormonu yardımıyla kullanır, glikoz hücrelere enerji vermek amacıyla insülin sayesinde giriş yapabilirler. İnsülin olarak bilinen bu hormon vücutta yapılamaz ise glikoz enerji olarak kullanılamayacaktır. İnsülin hormonunun mutlak eksikliğine bağlı olarak meydana gelen klinik tabloya Tip 1diyabet denir. Her yaşta görülebildiği gibi, sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında başlar. ülkemizde diyabetli hastaların %10’u bu tip şeker hastasıdır. Tip 1 diyabet, bağışık sisteminin herhangi bir nedenle (virüs, ilaç, aşılanma, fizik veya psişik stres v.b) normalden sapması sonucu insülin yapımını üstlenen pankreas beta hücrelerinin tahribi sonucu gelişir. Bu tahribat %80’in üzerine ulaştığında hastalık belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Tip 1 diyabetin belirtileri; bulantı, kusma, yorgunluk,karın ağrısı, derin solunum, nefesinde aseton kokusu, dalgınlık, kilo kaybı, sık idrara gitme (özellikle geceleri), ağız kuruluğu, çok su içme, ciltte kuruluktur. Tip 1 diyabetin tedavisinde değişmez kurallar eğitim, dengeli beslenme düzeni, egzersiz ve insülin tedavisidir. Bu tip şeker hastalığında insülin kullanmak bir zorunluluktur. Tip 2 Diyabet: Genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülen diyabet tipi olup başlangıç döneminde pankreas yeterli miktarda insülin salgıladığı halde salgılanan insülinin hücreler tarafından kullanılamaması söz konusudur. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde pankreastan insülin salgılanması yetersiz hale gelir. Bu tip diyabette uzun yıllar klinik olarak bir belirti görülmeyebilir. Araya giren bir enfeksiyon, stres, ameliyat, gebelik veya fazla kilo alınması diyabeti klinik olarak ortaya çıkarabilir. Ailesinde diyabetli olanlar, şişman kişiler, 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlarda Tip 2 diyabet görülme riski daha fazladır. Tip 2 diyabetin belirtilerinin başında aşırı idrara çıkma ve çok su içme gelir. Bu gruptaki diyabetliler iştahlarının iyi olmasına rağmen kilo kaybından, halsizlikten yakınabilirler.Kimi durumlarda görme bozuklukları, cilt yaralarının geç iyileşmesi, ciltte kuruluk, kaşıntı, sık sık enfeksiyon gelişmesi (özellikle idrar yolu enfeksiyonu) ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, kadınlarda vajinal akıntı, kaşıntı yakınmaları gelişebilir. Derin solunum, soluğun aseton kokması, dilde kuruluk, uyku hali bu tip diyabette de (Tip 2 diyabette de) komanın belirtileri olup hemen hastaneye başvurmayı gerektirir. Tip 2 diyabet tedavisininesasları ise yine beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, egzersiz ve diyabet eğitiminden oluşur. Eğer bu tedavi planı ile kan şekeri düzeyleri normal sınırlar içinde tutulamazsa ağızdan hap olarak alınan ilaçlar tedaviye eklenir. Ancak bazı hastalarda kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutabilmek için geçici veya kalıcı süreyle insülin tedavisine ihtiyaç duyulabilir. İnsülin tedavisinin kalıcı süre ile uygulanması zorunluluğu hastanın pankreasındaki hücrelerin yeterli miktarda insülin üretememesine bağlıdır. Diyabet eğitimi, diyabetlinin ve yakınlarının diyabete, bulgularına beslenme, egzersiz, ilaç ve/veya insülin tedavisine, kısa dönemde ve uzun dönemde diyabete bağlı gelişen komplikasyonlara, kendi kendini takip ve kan şekerini ölçmeye ait bilgileri öğrenmesini ve günlük yaşamda uygulamasını içermektedir. Kısacası, diyabet eğitimi diyabet tedavisinin olmazsa olmazıdır. Diyabette beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesinin amacı diyabetli bireyin hayatı boyunca uyum gösterebileceği en ideal beslenme programını oluşturarak kan şekeri düzeylerinin normal sınırlar içinde tutmak, ideal vücut ağırlığını sağlamak ve korumaktır. Egzersizde dikkat edilecek en önemli husus ise kişiye uygun aktivite tipi programının diyabetlinin hekimi ile birlikte komplikasyonları da göz önünde bulundurularak oluşturulmasıdır.

DİYABET SLAYT 2019.ppt